Anasayfa
tarafından Hayat 'ikili' güzel
Biri, Türkiye'nin en önemli klip yönetmeni Kemal Başbuğ, diğeri herkesin beğeniyle izlediği sunucu İclâl Aydın... Mutlu bir evlilikleri olan çift, ev hayatından iş hayatına başarılarının ve mutluluklarının sırrını anlattılar.
Klip yönetmenliğinenasıl başladınız?
K. B.: Beş yıl televizyonda çalıştım. Ardından askerlik geldi. Askerden döndüğümdeyse klip sektörü oluşmuştu. Müziğe de ilgim vardı. Bu arada sanatçılardan "klip çeker misin" diye talep geliyordu. Böylece Tv yönetmenliğini bırakıp klip yönetmenliğine başladım. Beş yıldır da bu işi yapıyorum.
Klip yönetmenliğinin televizyon, dizi ve sinema yönetmenliğinden ne farkı var?
K. B.: Klibin en zor yanı maliyet olarak elinizde büyük imkanların olmaması. İkincisi, yönetmenliğin dışında birçok şeyle uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Hikayesini siz yazıyosunuz. Kıyafetinden tutun da çekilecek yere kadar siz uğraşıyorsunuz. Bana göre klip yönetmenliği daha zor bir iş.
"Okan 'örnek' biri değil"
Peki siz ne tür müzik dinlersiniz?
K. B.: Her türlü müziği dinlerim ama galiba arabeske karşı özel bir ilgim var.
(İclal Aydın söze karışıyor ve 'arabeski çok güzel söyler' diyor.)
Okan Bayülgen'in kliplerle dalga geçmesi sizi rahatsız ediyor mu? Yaptığı işte size karşı bir aşağılama var mı?
K. B.: Benim de bir çok klibim bu programda yer aldı ama ben buna bozulmam. Ben bir programcı olduğum için programın bir parçası olarak bakıyorum. Aşağılama olarak da almıyorum açıkçası. Çünkü, Okan, 'örnek' biri değil. Dolayısıyla, onun, benim yaptığım işi beğenmesi de gerekmiyor. Kendisi de Deniz Seki'nin bir klibini çekti. İsterim ki, onuda programına ama daha göremedim fırsat olmadı her halde.
İ. A.: Okan'ın yaptığı işi de beğenmeyenler var. Onun beğenmediği işleri çok beğenenler de.. Yani beğenenler de olacaktır, beğenmeyenler de. Bu, sanatın her dalında böyledir.
Senaryoları siz mi hazırlıyorsunuz yoksa onlar mı senaryolarıyla geliyor?
K. B.: Vallahi bu kadar klip çektim, kimse gelip de 'elimde şu senaryo var, buna göre çekelim' demedi. İster istemez bir noktada tıkanıyorsun ve geriye dönüş başlıyor. Artık ben de yeni şeyler aramaya başladım.
Piyasada çok fazla klip var. Klip çekmek çok mu ucuz?
K. B.: İyi bir klibin ortalama bedeli 10 bin dolar. Bu, bazen 4 bine düşer, bazen 20 bine çıkar. Ama iyi birşey için en az 10 bin dolar gerekli.
Sizi Zor Hedef dizisiyle tanıdık. İclal Aydın'la yine beraber olacağınız bir proje var mı?
K. B.: Ben aslında orada yönetmen olarak vardım ve diğer yönetmen arkadaşın teklifi üzerine oynadım. Oyunculuk açısından ne kadar başarılıyım bilemem ama Zor Hedef bana eşimi kazandırdı. İleride yine aynı projede yer alabiliriz ama şu an bir bebek bekliyoruz. Bunun tatlı heyecanını yaşıyoruz.
Ev hayatınız nasıl? İşlerinizden dolayı sürekli ayrı kalıyorsunuz. Bu, sizde bir rahatsızlık oluşturuyor mu?
İ. A.: Aynı meslekten olmak zaten anlayışı da beraberinde getirdiği için sorun olmuyor. Ama tabii ki bazen yanımda olsun istiyorum.
Bildiğim kadarıyla bir kızınız olacak, ismini belirlediniz mi? Doğumu Türkiye'de mi yapacaksınız yoksa yurt dışında mı olacak?
İ. A.: İsmini 'Lâl' olarak düşünüyoruz. Doğum tabii ki, Türkiye'de olacak. Benim Almanya'da oturma iznim var. Orada doğarsa Alman vatandaşı olabilir ama Kemal'le benim böyle bir düşüncemiz kesinlikle yok. Bizim yaşadıklarımızı çocuğumuz da yaşasın istiyorum. Mesela özel okula göndermeyi düşünmüyoruz.
Televizyon programı devam edecek mi? Projeleriniz neler?
İ. A.: Aralık ayında mecburi olarak çalışma hayatına ara verdim. Televizyonlarda belli bir kirlenme var. Tek amaç reyting olunca diğerlerinden bir farkınız kalmıyor. Bu yüzden televizyona bilinçli bir şekilde ara verdim. Krizden televizyonlar çok etkilendi. Uzun süre yaptığım işlerin karşılığını alamadım. Yaptığım diğer işlerden hayatımı kazanabildiğim için de bırakmaya karar verdim ve yazılı basına geçtim. Bu beni çok heyecanlandırdı açıkçası. Basının değerli isimleriyle çalışmak ve bunların bana önem verdiğini görmek çok güzel bir duygu. Bir de şiir kaseti yaptım. Kemal, Metin Özülkü'yle beraber bir yapım şirketi kurdu ve biz hanımlara birer kaset yaptılar. Bu tabii çok yeni bir haber. Kısmet olursa Eylül ayında bu kaset piyasaya çıkmış olacak. Kızımıza da bir armağan olacak bu kaset.
Kliplerin efendisi
İlk klibini Deniz Arcak'ın "Zehir Ettin" adlı şarkısına çeken Kemal Başbuğ, şimdiye kadar 300'ün üzerinde klibe imza atmış. Orhan Gencebay, İbrahim Erkal, Kayahan ve Hakan Peker gibi piyasadaki hemen hemen bütün sanatçılarla çalışan Başbuğ, klip çekiminde eskilerle çalışmanın daha rahat olduğunu kaydediyor. Çünkü ne istediklerini bildikleri gibi, kendilerinden aykırı bir şey istenmedikçe her şeyi kabul ediyorlarmış. En zorlandığı kişiyse yakın arkadaşı olmasına rağmen Hakan Peker'miş. "Çünkü çok şey ister. Bazen ne istediğini bile bilmez. Karışık biridir yani. Bu yüzden de onunla da çalışmamayı yeğliyorum" diyor.
VOLKAN ALTUN
Biri, Türkiye'nin en önemli klip yönetmeni Kemal Başbuğ, diğeri herkesin beğeniyle izlediği sunucu İclâl Aydın... Mutlu bir evlilikleri olan çift, ev hayatından iş hayatına başarılarının ve mutluluklarının sırrını anlattılar.
Klip yönetmenliğinenasıl başladınız?
K. B.: Beş yıl televizyonda çalıştım. Ardından askerlik geldi. Askerden döndüğümdeyse klip sektörü oluşmuştu. Müziğe de ilgim vardı. Bu arada sanatçılardan "klip çeker misin" diye talep geliyordu. Böylece Tv yönetmenliğini bırakıp klip yönetmenliğine başladım. Beş yıldır da bu işi yapıyorum.
Klip yönetmenliğinin televizyon, dizi ve sinema yönetmenliğinden ne farkı var?
K. B.: Klibin en zor yanı maliyet olarak elinizde büyük imkanların olmaması. İkincisi, yönetmenliğin dışında birçok şeyle uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Hikayesini siz yazıyosunuz. Kıyafetinden tutun da çekilecek yere kadar siz uğraşıyorsunuz. Bana göre klip yönetmenliği daha zor bir iş.
"Okan 'örnek' biri değil"
Peki siz ne tür müzik dinlersiniz?
K. B.: Her türlü müziği dinlerim ama galiba arabeske karşı özel bir ilgim var.
(İclal Aydın söze karışıyor ve 'arabeski çok güzel söyler' diyor.)
Okan Bayülgen'in kliplerle dalga geçmesi sizi rahatsız ediyor mu? Yaptığı işte size karşı bir aşağılama var mı?
K. B.: Benim de bir çok klibim bu programda yer aldı ama ben buna bozulmam. Ben bir programcı olduğum için programın bir parçası olarak bakıyorum. Aşağılama olarak da almıyorum açıkçası. Çünkü, Okan, 'örnek' biri değil. Dolayısıyla, onun, benim yaptığım işi beğenmesi de gerekmiyor. Kendisi de Deniz Seki'nin bir klibini çekti. İsterim ki, onuda programına ama daha göremedim fırsat olmadı her halde.
İ. A.: Okan'ın yaptığı işi de beğenmeyenler var. Onun beğenmediği işleri çok beğenenler de.. Yani beğenenler de olacaktır, beğenmeyenler de. Bu, sanatın her dalında böyledir.
Senaryoları siz mi hazırlıyorsunuz yoksa onlar mı senaryolarıyla geliyor?
K. B.: Vallahi bu kadar klip çektim, kimse gelip de 'elimde şu senaryo var, buna göre çekelim' demedi. İster istemez bir noktada tıkanıyorsun ve geriye dönüş başlıyor. Artık ben de yeni şeyler aramaya başladım.
Piyasada çok fazla klip var. Klip çekmek çok mu ucuz?
K. B.: İyi bir klibin ortalama bedeli 10 bin dolar. Bu, bazen 4 bine düşer, bazen 20 bine çıkar. Ama iyi birşey için en az 10 bin dolar gerekli.
Sizi Zor Hedef dizisiyle tanıdık. İclal Aydın'la yine beraber olacağınız bir proje var mı?
K. B.: Ben aslında orada yönetmen olarak vardım ve diğer yönetmen arkadaşın teklifi üzerine oynadım. Oyunculuk açısından ne kadar başarılıyım bilemem ama Zor Hedef bana eşimi kazandırdı. İleride yine aynı projede yer alabiliriz ama şu an bir bebek bekliyoruz. Bunun tatlı heyecanını yaşıyoruz.
Ev hayatınız nasıl? İşlerinizden dolayı sürekli ayrı kalıyorsunuz. Bu, sizde bir rahatsızlık oluşturuyor mu?
İ. A.: Aynı meslekten olmak zaten anlayışı da beraberinde getirdiği için sorun olmuyor. Ama tabii ki bazen yanımda olsun istiyorum.
Bildiğim kadarıyla bir kızınız olacak, ismini belirlediniz mi? Doğumu Türkiye'de mi yapacaksınız yoksa yurt dışında mı olacak?
İ. A.: İsmini 'Lâl' olarak düşünüyoruz. Doğum tabii ki, Türkiye'de olacak. Benim Almanya'da oturma iznim var. Orada doğarsa Alman vatandaşı olabilir ama Kemal'le benim böyle bir düşüncemiz kesinlikle yok. Bizim yaşadıklarımızı çocuğumuz da yaşasın istiyorum. Mesela özel okula göndermeyi düşünmüyoruz.
Televizyon programı devam edecek mi? Projeleriniz neler?
İ. A.: Aralık ayında mecburi olarak çalışma hayatına ara verdim. Televizyonlarda belli bir kirlenme var. Tek amaç reyting olunca diğerlerinden bir farkınız kalmıyor. Bu yüzden televizyona bilinçli bir şekilde ara verdim. Krizden televizyonlar çok etkilendi. Uzun süre yaptığım işlerin karşılığını alamadım. Yaptığım diğer işlerden hayatımı kazanabildiğim için de bırakmaya karar verdim ve yazılı basına geçtim. Bu beni çok heyecanlandırdı açıkçası. Basının değerli isimleriyle çalışmak ve bunların bana önem verdiğini görmek çok güzel bir duygu. Bir de şiir kaseti yaptım. Kemal, Metin Özülkü'yle beraber bir yapım şirketi kurdu ve biz hanımlara birer kaset yaptılar. Bu tabii çok yeni bir haber. Kısmet olursa Eylül ayında bu kaset piyasaya çıkmış olacak. Kızımıza da bir armağan olacak bu kaset.
Kliplerin efendisi
İlk klibini Deniz Arcak'ın "Zehir Ettin" adlı şarkısına çeken Kemal Başbuğ, şimdiye kadar 300'ün üzerinde klibe imza atmış. Orhan Gencebay, İbrahim Erkal, Kayahan ve Hakan Peker gibi piyasadaki hemen hemen bütün sanatçılarla çalışan Başbuğ, klip çekiminde eskilerle çalışmanın daha rahat olduğunu kaydediyor. Çünkü ne istediklerini bildikleri gibi, kendilerinden aykırı bir şey istenmedikçe her şeyi kabul ediyorlarmış. En zorlandığı kişiyse yakın arkadaşı olmasına rağmen Hakan Peker'miş. "Çünkü çok şey ister. Bazen ne istediğini bile bilmez. Karışık biridir yani. Bu yüzden de onunla da çalışmamayı yeğliyorum" diyor.
VOLKAN ALTUN